Sayfalar

16 Ekim 2014 Perşembe

Hayyam


Geçmiş günü beyhûde yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme,
Geçmiş gelecek masal bunlar hep,
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.

Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler,
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi,
O gidenler de hep senin gibiydiler.

Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün  gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün,
Zira senin üstünde de otlar bitecek...

Yarım somunun var mı, bir de ufak evin?
kimsenin kulu, kölesi değil misin?
kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya
keyfine bak... en hoş dünyası olan sensin

insan yemeden, içmeden edemez
bunlar için gayret sarfetmene bir şey denemez
ama ondan ötesi olmuş, olmamış
onurundan fedakarlık etmeye değmez

dedim artık bilgiden bir noksanım yok
şu dünyanın sırrına erdim az çok
derken aklım geldi birden başıma
bir de baktım ömür geçmiş hiç bir şey bildiğim yok

gençlik bir kitaptır, okuduk bitti
canım bahar çoktan geçti - kış şimdi
hani sevincim, o cıvıl cıvıl kuş?
nasıl geldi, ne zaman uçtu gitti?