Sayfalar

18 Ekim 2014 Cumartesi

Büyük yalan teorisi II

Hitler Başbakan olduktan sonra

Önce SA ve SS Birliklerini yardımcı polis teşkilatı olarak ilan edip en yeni silahlarla donattı.
Parlamento geceli gündüzlü çalıştırılarak, binlerce yasa bir gece de değiştirilmeye başlandı.
Polis sayısı ve yetkileri artırıldı, istihbarat teşkilatları güçlendirildi.
Fişlemeler, takip edilmeler sıradan bir iş haline geldi.
Tüm muhalifler devlet aygıtından temizlenmeye başlandı.
Bürokraside, Yargıda ve Orduda yandaşlar etkin hale getirildi.
Ders kitapları değiştirilmeye, eğitim ırkçı bir temele oturtulmaya başlandı.
Parti iktidara yerleştikçe her şeyin hâkimi olmaya başladı.
Hitlere ölümüne sadık bir kadro yavaş yavaş ülkede köşe başlarını tutar hale geldi.

Joseph Goebbels; kitlesel propagandanın yalan üzerine kurulu o bilinen “ Büyük Yalan Teorisi” tekniğini kullanmada bir numaraydı.
İlk işlerinden biri Yahudiler ve Nazi karşıtı yazarlar tarafından yazılmış tüm kitapları Berlin'in Bebel Meydanında yaktırmak oldu.
Ardından bütün sokak isimlerini değiştirdi.
Güçlendikçe Almanya'daki bütün haber kaynakları üzerinde tam kontrol sağladı.
Onun istemediği hiç bir haber veya makale gazete sayfalarında yer alamadı.
Radyoda onların sesi duyulur, gazete manşetlerinde partisi, Führer’i ve kendisi vardı.
Radyo, basın, yayın evleri, sinema, tiyatro ve tüm kültür-sanat faaliyetleri onun denetimi altındaydı.
Şarkı ve şiirlerdeki her söz, tiyatro ve film metinlerindeki her kelime denetlenip onaylanırdı.
Bir tek eleştirel söze izin yoktu.
Yazılı basının, radyonun tüm olanaklarını amacı için kullanmaktan bir an bile kaçınılmadı.
Gündem sık sık değiştiriliyor, Alman halkının beyni yavaş yavaş yıkanıyordu.
Bilgi kirliliği almış başını gitmiş, gerçekler görülmez ve duyulmaz olmuştu.

Hitler için çizdiği profil insanları yüreğinden vurur cinstendi.
Hitler gariban bir aileden gelme ve tam bir halk çocuğu olarak sunulurdu topluma.
Eli açıktı, dost ve yakınlarını koruyup kollamaktan geri durmazdı.
Yiğit ve Yürekliydi.
Haksızlıklara uğramış, mağdur edilmişti hep.

“Demokrattı” Hitler.” Özgürlük ve vatan sevdalısıydı” .
Seçimle işbaşına gelmişti ve kurduğu rejimin adı “ Demokratik Cumhuriyet”ti.
Kendi ezilmişti gençliğinde, halkının ezilmesine razı değildi.
Bunun içindi kavgası, kendisi için asla hiç bir şey istemiyordu.
Her şey ülkesi ve milleti içindi.
Bunun için düşmüştü yollara ve mutlaka hedefe ulaşacaktı.
Tüm bu nedenlerle Hitler sonuna kadar desteklenmeliydi.
Böyle bir algı yaratılmıştı ülkenin dört bir yanında.

Tam bir komplo ustasıydı Goebbels.
En büyük düşman Yahudiler, Marksistler ve Sosyal Demokratlar olarak ilan edilmişti.
Tüm kötülüklerin anası onlardı.
En büyük komploları ise 1933 yılının Şubat ayında Reichstag ( Parlamento) binasının yakılması oldu.
Yangını çıkaranlar vatan düşmanı komünistler olarak duyuruldu dört bir yana.
Fırsat bu fırsat yangının ertesi günü tüm insan haklarını askıya alan yasa çıkarıldı parlamentodan.
Hitlere dört yıl için olağanüstü yetkiler verildi.
Son demokrasi kırıntıları silinip atıldı.
Faşist yasalara yenileri eklendi.
Yargı bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırıldı.
Düzmece iddialar ve suçlamalarla binlerce muhalif tutuklandı, işkenceye uğradı.
Aydınlar, sanatçılar, işçiler, öğrenciler üzerine demir bir yumruk indikçe indi.
Örgütlenme özgürlüğü askıya alındı.
Başta sendikal faaliyetler olmak üzere tüm gösteri ve eylemler yasaklandı.
Muhalif partiler, Sendikalar ve tüm dernekler bir bir kapatıldı.
Yahudiler tamamen imha edildi.

Halk sessiz bir yığın haline dönüştürülmüştü.