Sayfalar

29 Mart 2015 Pazar

Ne olacak bu halimiz?

Milletimiz birçok konuda çok bencil davranıyor, belki eğitimsizlikten, belki de düşüncesizlikten.

Sokakta yemek

Evladım, alan var alamayan var, aç var, aş eren var.




Çekirdek kabukları


Çitlemeden duramıyor musunuz? Sorun yok. Çitlerken kabukları biriktirseniz hiç fena olmaz.

Çöp

Yedik içtik, değil mi? Ambalajı, şişeyi kaldırıp atmak yerine, az ilerideki çöp kutusuna kadar taşıyabilirsiniz.

Sigara izmariti


Tiryakisiniz, hiç sorun yok. Ancak söndürüp bir çöp kutusuna atabilirsiniz. O ağaç dipleri sizin küllüğünüz değil. 

Bir kere temizlik yapan, askerde mıntıka temizliği yapan aklı başında bir kişinin yerlere çöp, izmarit atacağını sanmıyorum. Yere atıp, başkasının temizlemesini istemek çok kolay.

Yürürken sigara içmek


Yürürken yaktınız bir tane, aldınız bir nefes ve püffff diye verdiniz. Arkanızdan gelen kişi, sizin içinize çekip dışarı verdiğiniz sigara dumanını solumak zorunda mı? Onu zehirleme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz?

Medeni ülkeler bu konuya şöyle yaklaşıyor; kapalı hiçbir yerde sigara içemiyorsunuz. Toplu taşıma, işyeri, restoran.... Peki, kendi eviniz ya da arabanız? Kendi evimde de,  arabamda da sigara içemeyecek miyim? Diğer insanları sırasında ya da sonrasında etkilediğiniz için, HAYIR. Bu durumda evinizi ve arabanızı sadece kendiniz kullanacak şekilde ruhsatlandırıyorsunuz. Bu durumda değişik sigorta ve vergi sorunları ortaya çıkıyor. Ayrıca ev ahalisi, size dava açabiliyor.

Medeni ülkelerde sigara içme odaları mevcut, dışarıda bile sigara içemiyorsunuz. 




Bazı ülkeler ise sorunu aşağıdaki şekilde halletmiş;

Smoke bells, Japan

açık alanda sigara içilebilen bölge
Şemsiye

Türk kadınının elinde şemsiye çok tehlikeli bir silaha dönüşür.


Yağmur sadece sizlere romantik bir serinlik getirmiyor.

Bacağını topla, yerimi işgal etme




Bu ne arkadaş, nerede büyüdün sen? Bu ne rahat?

Trafik kuralları

Tüm motorlu taşıtlar ( yayalar da dahil olmak üzere ) kurallarına uymuyor. Öncelik hep kendinde zannediyor. Oysa kural şudur; "öncelik hep diğer taşıttadır, öncelik hep yayadadır"

Toplu taşıma

Metrobüs için diyecek birşey yok; resmen süngü savaşı


Metrolar, hizmet verdiği semte göre değişen bir terbiye seviyesinde. Kimi aşağıdaki kurala ( önce inilir sonra binilir ) tamamen uyuyor, kimi ise ...

Bak Japon amca nasıl itiyor?


Sıraya girmek

Ben sadece birşey soracağım! Ama benim işim çok kısa! ... diyenler sizi de çıldırtmıyor mu?

Zaman zaman siz de böyle hissetmiyor musunuz?

Sizce de ülkemizde "sıraya girmek, öndekinin yanında durmak" şeklinde yapılmıyor mu?

Türkler sıraya girmeyi sevmez
 Oysa, yabancı amcalar & teyzeler, hemen kolay bir çözüm buluyor.


Bozuk yollarımız


Çamura bulanmadan yürümek, çok zor ama sevgili şoför abi, biraz yavaş gelsen


Abdest

Kesinlikle dine karşı değilim, ama her yerde abdest alınır mı, bre mübarek? AVM ya da havaalanı tuvaletinde ayağını lavaboya çıkar, ortalığı su içinde bırak, 15 dakika meşgul et .... Olmadı.


Sokakta / koridorda namaz


Madem din konusunu açtık; işte birçok benzerini ( farklı Müslüman ülkelerde ve farklı yerlerde ) görebileceğiniz bir sahne. Kamu alanında başkasının hakkı gasp edilerek yapılan ibadet kabul olmaz. Arkadaşım, orası hastane. Hasta olan var, acil ameliyata yetişen doktor var, görevine giden hemşire hatta organ ya da kan yetiştire görevli var. Siz yolu kapatıp ibadet ederken, ölen hastanın hesabını kim verecek? ( benzeri yorumlarımı şurada ve şurada görebilirsiniz )

Hasta ziyareti


Ya açılın adam bir hava alsın! Hasta ziyareti kısa tutulur. Çok oturdukça, çok makbule geçmez. Hasta o, dinlenecek, gaz çıkarak, geğirecek - acısı var inleyecek. Kaldı ki, enfeksiyon denen bir durum var. O kadar kişi içeride konuştukça hastanın kafası şişiyor, bırakın dinlensin. O kadar kişi, içerideki temiz havayı kirletmeye hakkınız yok.

Yürüyen merdiven


Ama teyzeciğim; sağda beklenir, soldan yürünür.

Kaldırımda sağdan yürünür; trafikte olduğu gibi yolun sağından yürünür. Sadece size ait değil ki kaldırım, karşıdan gelen de olacak.

Yürüme şeridi


Yürürken mesaj çekmeden, tweet atmadan, telefon ile konuşmadan duramıyorsanız, yolu tıkamaya hakkınız yok. Sizin için ayrılan şeritte önünüzde engel veya çukur da yok.


Ne kadar gerekli, değil mi?


Ayrıca kaldırımda duranları ve mağazadan yola lap diye çıkıp sağa sola bakanları da anlamıyorum.

Kaldırım işgali

Hadi bakalım, gel de kaldırımda yürü.




Aynı şekilde benim için "kaldırımın ortasında durup, işgal ederek sohbet etmek" de aynı başlık altında duruyor ancak ilgili bir görsel bulamadım.

Engelli şeridi


Ama biz ne yapsak olmuyor işte







Tam bir kısır döngü :(


İstanbul Yenikapı metrosundaki bir engelli kardeşimizin hali....

Tekerlekli sandalye yokuşu

Bu yokuş sayesinde kol gücü ile başkasına ihtiyaç duymadan, yukarı çıkılabilir.


Ancak yokuş olsun diye yapılırsa, aşağıdakiler gibi olur.




Engellilere ayrılan park bölgesi



Kapılara yakın bölgeleri engelli vatandaşlarımıza ayırarak, onlara kolaylık sağlamış oluruz.



Ama polis ile zabıta da böyle yaparsa, kime şikayet edeceğiz?

Apartmanda yaşamak

İşte, uygar yaşama henüz uyum sağlanmadığının bir göstergesi daha.

 

Ortak alandaki şu görüntü kirliliği saygısızlık değil de, nedir? Koku mu? Bahsetmeyin bile.

Mevzuata göre apartmanda müşterek alanda sadece paspas bulundurulabilir. Güvenlik açısından da kaçarken takılıp düşme ve zaman kaybetme gibi tehlikeleri bulunuyor.

Tuvalet adabı

Bu sayfayı iğrenç resimler paylaşarak kirletmek istemedim. Ancak askerlik yapanlarınız fazlası ile şahit olmuştur. AVMler, piknik alanları, plajlar, bazı benzin istasyonları ... gibi ortak tuvaletlerdeki manzara evrimde ne aşamada olduğumuzun bir göstergesi. Yok önce sol ayakla gir, yok paçaları kıvır, yok cinler peşinden gelir....

Sinema adabı

Kapat arkadaş şu telefonunu!



Cep telefonu ve puset




Kabul ediyorum, görüntüler ülkemizden değil. Bunları, konuyu görselleyen birkaç resim ararken buldum. Ülkemizde de puset iterken, dikkatini bebeğe değil cep telefonuna veren anneler, hiç de az değil.

Tiyatro adabı

Perde kalkmadan 5 dakika önce, kapıların kilitlenmesi gerekir. Oyun başladıktan sonra içeri giren, dışarı çıkan, yerini arayan ... her bir kişi sahnenin konsantrasyonunu bozmaktadır.

Ya oyun sahnedeyken gelen mesajlara veya çağrılara ne demeli?


Telefonunuzu her açtığınızda arkanızda oturanlar ve özellikle sahnedekiler rahatsız oluyor.

Telefon adabı

Alo, kiminle görüşüyorum?

Siz aradınız, ben kiminle görüşüyorum?



Evcil köpekler


Köpek beslemek elbette hakkınız, tabi ki onun ihtiyaçlarını karşılayacaksınız. Elbette yürüyüşe çıkaracaksınız. Ancak çocukların oyun, yetişkinlerin piknik alanında köpeğinize "ihtiyaç" gördürüyorsanız, almayı da bileceksiniz.

Şehirlerde sahipsiz yaşamak hayvanlar için oldukça zor. Yiyecek, içecek ve barınma en büyük sorunları. Susadığınız zaman bir çeşmeden içebiliyorsunuz, ya da 1 TL karşılığında marketten alabiliyorsunuz. Ya onlar? Özellikle yazın kapınızın önüne bir tas su bırakabilirsiniz. Kuşlar da faydalanabilir.

Seçim otobüsleri

Bir ses kısıtlaması yok mu? Hasta, yaşlı, nöbetten gelen kişiler, uykusuna yeni dalmış bir bebek ya da sınavda bir öğrenci yok mu?


Aşağıdakileri ise kelimelergolgem.blogspot.com.tr/ Nusret Semerci yazmış;

Üzülme; uygar olan sensin.
Üzül: "Ne bu halimiz, neler oluyor bize?!." diye

"Tutunamayanlar"da Oğuz Atay şöyle diyor;

"Bana bugün ne yapmalı? diye soracak olurlarsa, ancak, önce kendini düzeltmelisin diyebilirim.Bir temel ilkeden yola çıkmak gerekirse, bu temel ilke ancak şu olabilir: kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez."

"Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin, kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur."

http://engelimidealsana.blogspot.com.tr/ ise oldukça fazla tespit yapmış