Sayfalar

26 Mayıs 2020 Salı

Bir banka soygunu

Soygunculardan biri bağırır: “Kımıldamayın! Para devletindir, ama hayatınız sizindir. ”Herkes sessizce yatar.
Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır.
Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek.

Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada. Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”
Bunun adı “Profesyonellik”tir.
İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!

Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. Daha genç olanı ( iyi eğitimlidir ) daha yaşlı olanına ( ilkokuldan terk ): “Hadi şu paraları sayalım” der. Diğeri: “Çok aptalsın! Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.” der.
Buna “Deneyim” derler!
Günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir.

Soyguncular bankadan kaçtıktan sonra şube müdürü, şube şefine hemen polisi aramasını söylemiş. Şef demiş ki: “Durun hele müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?”
Buna “Dalgayı yakalamak” derler.
Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!

Müdür der ki: “Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eğlenirdik!”
Buna “Sıkıntılardan kurtulmak” derler.
Kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir.

Akşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış! Çaldıkları paranın çok daha az olduğunu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı... Tekrar tekrar saymışlar. Bakmışlar hepi topu 20 milyon! Çok kızmışlar bu işe: “Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!"
Bu “Bilgi altından daha değerlidir”  demektir.

Banka müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için.
Buna “Fırsatları kullanmak” derler.
Kazanmak için risk almak gerekir. 

Ot ne renk?

Ormanda yaban eşeği ile tilki otun rengi konusunda tartışıyorlar. Eşek otun renginin kırmızı, tilki ise yeşil olduğunu iddia ediyor. Tartışma büyüyüp, kavgaya dönüşüyor ve birbirini yaralıyorlar. Ormanda huzur ve sükûneti bozdukları için aslanın huzuruna çıkarılıyorlar.

Her ikisi ifadelerini verip, birbirinden davacı oluyorlar. Aslan her ikisini iyice dinledikten sonra eşeğe berat, tilkiye hapis cezası veriyor.

Tilki haklı olarak itiraz edip, aslan krala otun rengini soruyor. Aslan tereddütsüz yeşil diyor. Tilki "madem otun rengi yeşil ve ben iddiamda haklıyım. Eşeği berat ettirip, bana ceza vermeniz haksızlık değil mi?" diye serzenişte bulunuyor.

Aslan kral tilkiye dönüp, “otun rengini bilemediğin için değil, eşekle tartıştığın için” diyor.

Geldikleri gibi giderler

Ebedî Şef Kurtarıcı Atatürk'ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak

"Mirliva Mustafa Kemal 13 Kasım 1918’de Adana’dan İstanbul’a geldiğinde üç yıl kadar önce Çanakkale'de durdurduğu o donanmanın serbestçe İstanbul'u işgaline tanık oluyordu. Birden arkadaşlarına döndü: “Hata ettim! İstanbul'a gelmemeliydim. Bir an önce Anadolu'ya dönmenin çaresine bakmalı” dedi.

Atatürk ile ben askeri ulaşımın bir köhne motoru ile deniz ortasına yaslanan bir çelik ormanının içinden geçiyorduk. Atatürk'ün zarif dudaklarından ‘Geldikleri gibi giderler' cümlesini işittiğim zaman, Mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum. "

Puma Punku

Granitten yapılan şehirdir. Ancak granit günümüzde sadece elmas ile kesilebilmektedir. E ne var bunda? Bu taşlar mükemmel biçimde kesilmekle kalmamış, aralarında boşluk bırakmayacak ve birbirleri ile kilitlenecek şekilde birleştirilmiştir.

Bazı taşlar 4-50 ton iken 3900 metre rakıma nasıl çıkarıldıkları ise ayrı bir konu.

Ancak en önemli nokta ise bulunan Fuente Magna kasesi üzerindeki Sümer çivi yazısıdır.