ABD başkanlarından Abraham Lincoln’un, oğlunun öğretmenine bir mektupta şöyle yazar:
“... Öğrenmesi gerekli, biliyorum, bütün insanların dürüst
ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona, her alçağa karşılık bir kahraman,
her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır. Her düşmana
karşılık bir dost olduğunu da öğret ona! Zaman alacak biliyorum, fakat eğer
öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların, bulunan beşinden daha değerli
olduğunu öğret! Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe
duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu!..
Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını.
Eğer yapabilirsen, ona kitapların üstünlüklerini öğret! Fakat ona sessiz
zamanlar da tanı; gökyüzündeki kuşların, güneşin, arıların ve yemyeşil
yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği. Okulda hata yapmanın hile
yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona! Ona kendi fikirlerine inanmasını
öğret; herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi...
Nazik insanlara karşı nâzik, sert olanlara karşı da sert
olmasını öğret ona!.. Herkes birbirine takılmış bir yöne giderken, kitleleri
izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma! Bütün insanları dinlemesini öğret ona,
fakat bütün dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi
olanları almasını da öğret! Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl
gülümseyeceğini öğret ona!..
Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret! Herkesin sadece
kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini ve aşırı ilgiye
dikkat etmesini öğret ona... Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene
satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret!
Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona ve eğer
kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret!..
Ona nazik davran, fakat onu kucaklama; çünkü çeliği ancak
ateş saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. Bırak cesur
olacak kadar sabrı olsun. Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç
taşımasını öğret; böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. Bu
büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım!..”