Yazdığı her satırda, söylediği her sözde kendisine karşı saygıda kusur etmemeye sonsuz itina gösterdiği Yüce Yaratıcı'sının muhteşem eseri olan kâinatın mükemmelliği ve büyüklüğü karşısında aczini, ölümünden biraz önce şöyle ifade eder: "Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum. Fakat ben kendimi, gerçeğin o büyük okyanusu bütün karanlığı ile keşfedilmemiş beklerken, kumsalda oynayan ve o zamana kadar bulunanlardan daha düzgün bir çakıl ya da daha güzel bir deniz kabuğu bulunca sevinen bir çocuğa benzetiyorum."
Bu diğer sözü de gerçekten alkışı hak ediyor
"Biz bilimadamları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla çakıl taşı toplayabildiysem bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmiş olmamdır."