Festos Diski, 1908 yılında Girit Adası’nda İtalyan
arkeologlar tarafından Festos’taki ( Phaistos ) Minos Sarayı’nda bulunmuştur.
Girit uygarlığına ait pek çok eserin de ortaya çıktığı bu kazılarda en çok ilgi
uyandıran nesnelerden biri, üzerindeki yazıların bilinen hiçbir alfabeye
benzemediği disktir. M.Ö. 1700'lerden kaldığı tahmin edilir. Bu diskteki
yazıların ne anlattığı çözülemediği için diskin adı kısaca Festos Diski olarak
konuldu ve bu, metnin anlamı hala çözülemediğinden diske konan son isim
olmuştur.
Tarihinde 3 ayrı yazı sistemi geliştirdiği için "yazı
uygarlığı" olarak da adlandırılan Girit Uygarlığı'nın en ilginç
buluntularından birisidir.
Kilden yapılmış diskin üzerindeki şekiller elle çizilmemiş,
baskı yöntemi kullanılmıştır. Bilinen en eski matbaacılık uygulamasıdır. Bilinen
hiçbir yazı sistemiyle yazılmamıştır.
Şimdiye dek hakkında onlarca kitap yazılmasına karşın ne
olduğu hakkında mantıklı bir açıklama yapılamamasında, hiçbir kopyasına veya
benzer özelliklerde kalıntıya rastlanamamış olmasının da rolü vardır.
Diskteki 241 figür için ayrı ayrı kalıplar hazırlanıp baskı
yapılmasına rağmen aynı yöntemin kullanıldığı başka bir örnek yoktur. Üzerinde 45
özgün işaretten oluşan sistemli bir yazıyı taşımaktadır. Yazılar diskin
merkezinden dışarı doğru spiral şeklinde kıvrılarak tüm yüzeyi kaplar.
Henüz çözülememiş metinlerin en popülerlerinden biri
olduğundan ve hemen yanı başımızda bulunduğundan kaynaklanıyor olsa gerek bazı
Türk araştırmacılar, Festos Diski’nin üzerindeki yazıları çözdüklerini iddia
etmeye başlamışlar. Daha soğukkanlı kâşifler ise bu yazıların hala Hitit,
Semitik, Luvi, Yunan ya da İyonik kökenli olabileceğini düşünüyorlar. Hatta
Mısır kökeni de unutulmuş değil, çünkü diskin yapıldığı tarihlerde Girit
uygarlığının Mısır ile ilişkide bulunduğu biliniyor.