23 Haziran 2019 Pazar
31 Mayıs 2019 Cuma
Derdim başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden
Ben ki her Nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden
Ben ki her Nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha aşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Orhan Veli
Müşfik Kenter'in sesiyle Ben Orhan Veli
Ben Orhan Veli
1914’te doğdum.
1 yaşında kurbağadan korktum.
2 yaşında gurbete çıktım.
7’sinde mektebe başladım
9 yaşında okumaya,
10 yaşında yazmaya merak sardım.
13’te Oktay Rıfat’ı,
16’da Melih Cevdet’i tanıdım.
17 yaşında bara gittim.
18’de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim.
19 yaşında sonra avarelik devrim başlar.
20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.
25’te başımdan bir otomobil kazası geçti.
Çok aşık oldum, hiç evlenmedim.
Ben Orhan Veli!
Ben Orhan Veli
1914’te doğdum.
1 yaşında kurbağadan korktum.
2 yaşında gurbete çıktım.
7’sinde mektebe başladım
9 yaşında okumaya,
10 yaşında yazmaya merak sardım.
13’te Oktay Rıfat’ı,
16’da Melih Cevdet’i tanıdım.
17 yaşında bara gittim.
18’de rakıya başladım ve şarkı söylemesini çok sevdim.
19 yaşında sonra avarelik devrim başlar.
20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.
25’te başımdan bir otomobil kazası geçti.
Çok aşık oldum, hiç evlenmedim.
Ben Orhan Veli!
Hakikat nerede?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz, Batıdan yine biz
Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek hakikat nerede,
Hakikat nerede?
Mustafa Kemal Atatürk
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz, Batıdan yine biz
Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek hakikat nerede,
Hakikat nerede?
Mustafa Kemal Atatürk
18 Mayıs 2019 Cumartesi
Frenk inciri
Yemek için önce toplamak gerekiyordu ama nasıl toplanıyordu acaba?
Çok akıllıyım ya, taktım bir bahçıvan eldivenini, meyveyi tuttum ve bıraktım.
Artık akıllanmıştım, bulaşık eldiveni ile denedim ve tekrar bıraktım.
Beni izleyen ve halime acıyan bir teyze ise yolunu gösterdi. Kaktüsün kendi gövdesini kullanmak! Bir tanesini düşürüp, öbek halindeki dikenleri bir bıçak ile kazıyarak temizlemek yeterli oluyordu. Sonra bu gövdeyi tutarak meyvelere dokunmadan toplamak sorunu çözüyordu. Dersimi aldıktan sonra bir pet şişenin konik kısmını, bir parça karton, karton bardak veya esnek plastik bardak kullanmak yöntemlerini de başarı ile uyguladım.
Meyveleri tutup, hafifçe sağa sola oynatınca zaten gövdeden ayrılıyorlar.
Ben beyaz ve açık sarıları daha çok seviyorum ama en olgunları aslında kırmızı olanları.
En uygun toplama zamanı ise günün erken saatleri, gün içinde tüyleri ( dikenleri ) saldırı halinde iken erken saatlerde henüz uyanmamış oluyormuş. Bu tüyler dokunmasanız bile yaklaştığınızda bulaşıyor ve cımbızla bile çekemiyorsunuz. Kurtulmanın yolu ise biraz zeytinyağı sürmek ve hafif ( çakmakla ) ısıtmak.
Bu meyveyi yemek ne kadar lezzetli ise toplamak, taşımak ve ayıklamak da o kadar zahmetli. Aşağıdaki resimde plastik torba var ancak dikenler ( bunları görebiliyorsunuz ve çekmek kolay ) ve tüyler ( bulaşık eldivenini hatırlayınız ) bu ince plastiği delip geçiyor. Bir yoğurt kovası veya hatta bir banyo kovası tavsiye ederim.
Ürünü topladık, taşıdık ve temizlemeye başlamadan önce mümkünse bir kovaya doldurduğunuz soğuk su ile 2 kere yıkarsanız tüylerden de iyice kurtulursunuz. Yere serip süpürge ile fırçalamak da uygulanıyormuş.
Bu meyveyi yemek ne kadar lezzetli ise toplamak, taşımak ve ayıklamak da o kadar zahmetli. Aşağıdaki resimde plastik torba var ancak dikenler ( bunları görebiliyorsunuz ve çekmek kolay ) ve tüyler ( bulaşık eldivenini hatırlayınız ) bu ince plastiği delip geçiyor. Bir yoğurt kovası veya hatta bir banyo kovası tavsiye ederim.
Ürünü topladık, taşıdık ve temizlemeye başlamadan önce mümkünse bir kovaya doldurduğunuz soğuk su ile 2 kere yıkarsanız tüylerden de iyice kurtulursunuz. Yere serip süpürge ile fırçalamak da uygulanıyormuş.
Ganimet |
Şimdi temizlemeye geldi sıra. Bazı noktalara dikkat etmenizi tavsiye ederim. Evyede çalışabilirsiniz, çok temiz olsa da ışık ve çalışma açısı biraz zorlayabiliyor. bir masayı da çalışma tezgahı olarak kullanabilirsiniz. ihtiyacımız olanlar doğrama tahtası ( plastik veya tahta ama mümkünse yüzeyi pürüzsüz olsun ), keskin bir bıçak ( biftek bıçağı veya kahvaltı bıçağı da olur ), meyveleri sabitlemek için maşa ( veya en azından uzun dişli bir çatal ), kabukları atacağımız bir çöp, meyveleri koyacağımız bir kase. meyveyi biraz ezeceğimiz için suyu akabilir, doğrama tahtasının altına gazete veya muşamba serebilirsiniz. Maşa yerine makaslı maşa mükemmel olsa da her evde bulunmayabilir. ( Kaşık gibi olan yapısı daha iyi bir kavrama sağlıyor ve kaymalar önleniyor )
Donanımlarınız tam olursa ve hele eliniz de alışmışsa toplama ve ayıklama konusunda benim gibi olimpiyat rekoru kırabilirsiniz.
Donanımlarınız tam olursa ve hele eliniz de alışmışsa toplama ve ayıklama konusunda benim gibi olimpiyat rekoru kırabilirsiniz.
Başlıyoruz |
Sabitledik |
Dip kısmını kestik |
Diğer yönde sabitledik |
Baş kısmını da kestik |
Boyuna bir çizik atıyoruz |
Kabuğu yavaşça çatalın yanı ile yatırarak ayırıyoruz. |
Meyve ortaya çıktıktan sonra hafifçe oynatarak alt tarafının da kabuktan ayrılmasını sağlıyoruz. Eğer kabuğa çizik atma sırasında meyveye inerseniz, meyveyi tek parça çıkaramayabilirsiniz. Özellikle meyve beyaz ve açık sarı değil ise ( koyu sarı ve turuncu olanlar olgun, yumuşak ve sulanmaya müsait oluyor )
Kalan kabuk |
Kabukları hemen çöpe atınız. |
İşlem tamam |
Son olarak, birkaç taneden fazla tüketmeyiniz. İçindeki dişlerinizle kıramayacağınız çekirdekler kabızlık yapıyormuş.
Farklı bir tarihte yaptığım benzer çalışma ise aşağıdaki gibi...
Boylamasına kesik attıktan sonra kabukları hafifçe ayırıp meyveyi yuvarlayarak da kabuktan ayırabilirsiniz. Kabukların içinde tehlike yok, korkmayın.
Afiyet olsun !
--
Yıllar sonra gelen düzenleme
Anlaşılan ben bu meyveyi seviyorum, hele bu yaz kokteyllerde kullanmak için fabrika gibi seri üretim yaptım, meyveye aşina olanlar şaşırdı.
Bu güncellemenin sebebi ise artık sarı, beyaz olanları sevmem. tatları daha güzel ve ayıklama işlemi daha kolay, çünkü daha diriler. Turuncu, kırmızı olanlar bıçak altında eziliyor.
Yaprakları veya gövdesi Meksika mutfağında salatası veya meze olarak bolca tüketiliyormuş, adı da Nopal imiş.
Farklı bir tarihte yaptığım benzer çalışma ise aşağıdaki gibi...
Ganimet II |
Maşa ile sabitledik |
Uçlarını kesiyoruz - I |
Uçlarını kesiyoruz - II |
Boyunca çiziyoruz |
Meyveyi ayırıyoruz I |
Meyveyi ayırıyoruz II |
Meyveyi ayırıyoruz III |
Afiyet olsun !
--
Yıllar sonra gelen düzenleme
Anlaşılan ben bu meyveyi seviyorum, hele bu yaz kokteyllerde kullanmak için fabrika gibi seri üretim yaptım, meyveye aşina olanlar şaşırdı.
Bu güncellemenin sebebi ise artık sarı, beyaz olanları sevmem. tatları daha güzel ve ayıklama işlemi daha kolay, çünkü daha diriler. Turuncu, kırmızı olanlar bıçak altında eziliyor.
Doğal halleri böyle |
Güzel bir yıkıyoruz. |
Sabitledik |
Tepesini ayırdık |
Ters çevirip dibini ayırdık |
Boyuna bir kesik attık, gömlek çıkaracağız. Fazla derine inmiyoruz. |
Kabuğu elimizdeki bıçak, çatal, maşa ile ayırıyoruz. Bir taraftan da ayırabiliriz. |
İç kısma el ile dokunabiliyoruz. |
Dolapta biraz bekletirseniz, soğuk soğuk hmmm |
Yaprakları veya gövdesi Meksika mutfağında salatası veya meze olarak bolca tüketiliyormuş, adı da Nopal imiş.